11 Nisan 2016 Pazartesi

TÜRKİYE’NİN 2 YIL 2 AY 2 GÜN SÜREN YALNIZLIĞI., Mehmet Arif DEMİRER

TÜRKİYE’NİN 2 YIL 2 AY 2 GÜN SÜREN YALNIZLIĞI
Mehmet Arif DEMİRER
Bu Yalnızlık, 5 Nisan 1946 günü dünyanın en büyük savaş gemisi Amerikan Missour’nin İstanbul’a gelmesi ile sona ermişti.
ABD Başkanı Roosevelt öldükten - 12 Nisan 1945 - sonra yerine geçen Truman Sovyetlerin yayılmacılığı ile ilgili gerçekleri görerek 5.1.1946 günü, kısa bir süre sonra görevden alacağı Dışişleri Bakanına sekreterinin görmesini istemediği için el yazısı ile yazdığı bir muhtırada,
“Sovyetler Birliği’nin Türkiye’yi istila ederek Boğazlar bölgesini ele geçirmek istediğine artık hiç şüphem kalmadı. Eğer bu gidişe demirden bir yumruk uzatıp ‘DUR’ demezsek, yeni bir savaş çıkacak…”
diyerek “demir yumruk” niyetine Missouri’yi İstanbul’a göndermiş ve bu yalnızlığı sona erdirmiştir. Truman’ın T. C. Cumhurbaşkanı’na gönderdiği özel mesajı gemi ile birlikte Türkiye’ye gelen Büyükelçi A.W. Weddel, Ankara’da şöyle açıklamıştı: “Missouri ile Türkiye’ye memleketlerimiz arasındaki büyük dostluğu sembolize etmek üzere geldik.” 
Bu mesaja karşı İnönü “Amerikan donanmasına mensup gemiler, bize ne kadar yakın bulunursa o kadar iyi olur” diyerek Türkiye için yeni bir dönemi başlatmıştır.
5 Nisan 1946’dan 2 yıl 2 ay 2 gün geriye gittiğimizde, Yalnızlığın; İngiliz Hava Mareşali Linnell başkanlığındaki bir İngiliz heyetinin heyetin 1 Ocak 1944 gününden beri Türkiye Genelkurmay Başkanı ile sürdürdüğü görüşmelerde sonuç alamadığı için 3 Şubat günü veda bile etmeden çekip gittiği gün başladığını görüyoruz. Görüşmeler; 4 - 7 Aralık 1943 günleri Kahire’de toplanan konferansta Churchill’in İnönü’ye “15 Şubat 1944’e kadar savaşa girmezsen…” diye tehditler içeren dayatmasına karşılık İnönü’nün, asgari askeri ihtiyaç malzemesi verilmedikçe Türkiye’nin savaşa girmeyeceğini açıklaması ve 12 Aralık 1943 günü bu asgari askeri malzeme listesinin İngiltere’nin Ankara Büyükelçisine gönderilmesi nedeniyle başlamıştı. İngilizler bu listedeki özellikle 500 ağır tank ile 216 Spitfire avcı uçakları yerine 110 ağır tank ve sıfır uçak teklif ettikleri için anlaşma mümkün olmamış ve bu nedenle Türkiye 2. Dünya Savaşına katılmamıştı.  Bunun üzerine Churchill müttefiki Türkiye’yi kuzey komşusunun önce gizli daha sonra aleni taleplerine karşı yapayalnız bırakmıştı.
Türkiye’nin 3.2.1944 ile 5.4.1946 arasında yaşadığı kabus 2 yıl 2 Ay 2 Gün sürmüştü.
Türkiye için 5 Nisan 1946 günü başlayan Soğuk Savaş sürecinde; Türkiye’nin, 18 Şubat 1952 günü TBMM’nin ittifakla aldığı bir karar ile kesinleşen NATO üyeliği ile 2. Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkan iki kutuplu dünyada Batı demokrasileri yanında yer alması ile yeni     dönem başlamıştı.
Bu sürecin önemli kilometre taşları ABD ile Truman Doktrini kapsamında 12 Temmuz 1947 tarihinde Askeri Yardım Antlaşması, Marshall Planı kapsamında 4 Temmuz 1948 tarihinde Ekonomik İşbirliği Antlaşmaları ve nihayet 1 Şubat 1952 günü kesinleşen NATO üyeliğidir. Bunların tümünde ülkede 1945 yılında başlayan çok partili yeni siyasi dönemde ısrarla sürdürülen MİLL DIŞ POLİTİKA vardı.
2016 yılında Türkiye’de, bir yanda YALNIZLIK öte yanda PKK ve IŞİD terör olayları yaşanırken var olmayan Milli Dış Politika var olan ise her konuda bölünmüşlüktür. “Önüne yatmak” deyiminin yorumlarında bile ikiye bölünmüştür 80 milyonluk Türk Milleti. Türkiye’yi bu duruma getirenler, 1944’ten farklı olarak, kendi içimizdedir. Ne kadar övünseler ya da dövünseler azdır. (Ankara: 11 Nisan 2016-ANAYURT Gazetesi) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder