Hedefi ‘Kemalist – demokrat
TÜRKİYE’ olan Dergi’nin Güncel Yazıları; No 15 – 10 Nisan 2016 & Mehmet Arif DEMİRER - 12 Nisan Hacettepe
Üniversitesi Toplantısı
Çökertme Caddesi No
67/191 – Yalıkavak
12 NİSAN’da HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ 2. DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE PANELİ
KEMAL KILIÇDAROĞLU –
MUAMMER GÜLER POLEMİĞİNDE ENSAR VAKFI
***
YANDAŞLAR 4 GÜN CİNSEL
KONULARA SAPLANDILAR
CUMHURBAŞKANI AYM’den
SONRA BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE EL ATACAK GİBİ
AYDNLIK GAZETESİ RUSYA
İLE SARMAŞ DOLAŞ
MİLLİ GAZETE’nin İSRAİL
İLE İLİŞKİLER KONUSUNDAKİ İTİRAZLARI
MHP’de BEKLENEN OLDU –
ORTADOĞU GAZETESİNE RAĞMEN MERAL HANIM
GALİP ENSARİOĞLU DOĞRU
SÖYLÜYOR İŞTE SABAH’ın MANŞETİ
KIBRIS ÖYKÜSÜNE DEVAM –
EOKA’yı HATIRLAYAN YENİÇAĞ GAZETESİ
***
EKLER
11 NİSAN TARİHLİ ANAYUR YAZISI
9 MAYIS 1960 BERLİN
BELEDİYE BAŞKANI WIILLY BRANDT’ın BİLDİRİSİ
1940 YILININ 113 GAZETE
VE 227 DERGİLERİNDEN SEÇMELER
12 NİSAN’da HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ ‘2. DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE PANELİ’nde SUNACAĞIM BİLDİRİ METNİ
***
12 NİSAN’da HACETTEPE
ÜNİVERSİTESİ 2. DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE PANELİ
Sunacağım bildirinin
özeti:
1944 – 1946 yıllarında
Churchill’in, müttefiki Türkiye O’nun istediği gibi 15 Şubat 1944 tarihinde,
TSK’nın donanım ve silah eksikleri giderilmeden savaşa girmediği için, küsüp
Sovyetler Birliği’nin talepleri ile yapayalnız bıraktığı ve 2 Yıl 2 Ay 2 Gün
süren Yalnızlığı; ABD’nin 5 Nisan 1946 günü İstanbul’a gönderdiği Missouri
gemisi ile Stalin’e uzattığı Demir Yumruk ve Türkiye’nin NATO üyeliğine yönelik
süreçte var olan Milli Dış Politika bugün, 2016 yılında, yok.
Milli Dış Politika
olmadığı gibi Milli Terör Politikası da yok. Sonuçta Türkiye’nin bazı yerleşim
merkezleri giderek Beyrut’a benzedi:
***
YANDAŞLAR 4 GÜN CİNSEL
KONULARA SAPLANDILAR
İçişleri eski Bakanı
Muammer Güler’in Zarrab’ın önüne yatma önerisinin eşcinsellik işareti
olabileceği hiç kimsenin aklının ucuna dahi gelmemiş ilken Kılıçdaroğlu’nun
Aile Bakanı hakkındaki sözü cinsi sapıklık olarak algılandı. Yandaşlar 4 gün bu
konuya saplandılar.Ensari Vakfı2nda olup bitenler de böylece geçiştirildi.
***
CUMHURBAŞKANI AYM’den
SONRA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’e EL ATACAK GİBİ
***
Anayasa Mahkemesinin
kararlarını Anayasa’ya aykırı bulan Cumhurbaşkanı, 196 üyesi bulunan Birleşmiş
Milletler’in yönetiminden de şikayetçi. Yeni Akit’e göre, “Dünyanın kaderini
beş ülke liderinin dudakları arasına bırakılamayacağını” belirten
Cumhurbaşkanı, “Meselemiz Hak-Batıl
Meselesidir” diye konuşmuş.
AYDNLIK RUSYA İLE SARMAŞ
DOLAŞ
***
Perinçek, Rusya kapısını
açmaya çalışa dursun, Lavrov’un Ankara’ya geleceği hakkındaki iddiasını Ruslar
hemen yalanladılar: “Kimsenin geldiği-gittiği yok.”
MİLLİ GAZETE’nin İSRAİL
İLE İLİŞKİLER KONUSUNDA İTİRAZLARI
***
Milli Gazete’nin de
İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine itirazları var.
MHP’de BEKLENEN OLDU –
ORTADOĞU GAZETESİNE RAĞMEN MERAL HANIM
***
Her ne kadar Ortaoğu
Kayyum haberini minnacık verdi ise de MHP’ye Meral Hanım geliyor.
***
Rakipler sevinçli, AKP
beklenti içinde, tabanda Necip Fazıl Bulvarı’nda trafik yine yoğunlaşır mı?
MHP, 7 Haziran
2015akşamından beri düşüşte.
Kayyım Kararı
uygulanınca gergin bir genel başkanlık yarışı başlayacak. Benim tahminim
sonunda Meral Hanımın kazanacağı ama MHP’nin kazanmayacağı, çünkü Meral Hanım
safkan bir MHP’li değil. Bu zamanla anlaşılacak ve MHP’nin tabanından, Necip
Fazıl Bulvarı kullanılarak AKP’ye yeni kayan oylar olacak.
AKP sakin sakin MHP ve
HDP’nin gerilemesini dikkate alarak erken seçim hesapları yapıyor.
ENSARİOĞLU DOĞRU
SÖYLÜYOR İŞTE SABAH ve YENİ AKİT MANŞETLERİ
***
AKP Diyarbakır
milletvekili Galip Ensarioğlu, “Yargı da elimizde” demişti….
***
KIBRIS ÖYKÜSÜNE DEVAM
–EOKA’yı HATIRLAYAN YENİÇAĞ GAZETESİ
Nihayet EOKA’yı
hatırlayan birileri çıktı.
EOKA ve PKK tek yumurta
ikizleridir. Ortak özellikleri pusuya yatarak masum insanları kahpece insan
öldürmektir.
Biz Kıbrıs Öykümüze
geçen hafta kaldığımız yerden devam edelim: Kanlı Noel ve Sonrası
20/21 Aralık 1963 – 4
Mart 1964 arsında yaşana olayların özet kronolojisi:
20/21 Aralık 1963
Cuma/Cumartesi gece yarısından sonra 4 Mart 1964 tarihi arasında Papaz
Makarios’un yönetiminde, EOKA’nın AKRİTAS Planı kapsamında Kıbrıs Türklerine
soykırım uygulanmıştır. Bu sözcüğü bu eylemler için ilk kez kullanan Amerikalı,
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı – Bakan seyahatte iken hep Bakan Vekili –
Goerge Ball’dur. 12 Şubat 1964 günü
Lefkoşa’da bizzat Makarios’a söylemiştir.
21 Aralık Cumartesi günü
tüm Hristiyan dünyası yılbaşına kadar devam edecek Noel Tatiline girmiştir.
Ankara’da Hükümet
yoktur. İnönü, 80 yaşında, bir CHP
azınlık hükümeti kurmakla meşguldür.
1964 Ocak ayında
Londra’da Türkiye, Yunanistan, Britanya ve Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanları toplantısından sonuç alınamamıştır.
ABD Başkanı Johnson’u
temsilen George Ball, Şubat ayında Lefkoşa, Ankara, Atina ve Londra’yı ziyaret
etmiştir.
Kıbrıs’ta soykırımı
görmüş, Ankara’nın Ada’ya çıkartma yapamayacağını, Yunanistan’ın hiçbir şey
yapmayacağını görmüş ve 1 Şubat 1964 günü Londra’da İngilizlerle Kıbrıs
sorununu Birleşmiş Milletlere – BM – taşımaya karar vermiştir.
Birleşmiş Milletlerde
Kıbrıs sorunu ayrıntılı bir şekilde görüşülmüş ve haritada Kıbrıs’ın nerede
olduğunu doğru dürüst bilmeyen Güney Amerikalı birkaç ülkenin verdikleri
önerinin kabul edilmesiyle Kıbrıs’a bir Barış Gücü gönderilmesine ilişkin 186
Sayılı Güvenlik Konseyi kararı çıkmıştır.
Ankara, bu karardan
memnun olmuş ve kararın Türk Dış Politikası için bir başarı olduğunu ilan
etmiştir: “Barış gücü gelecek ve Türkün akan kanı duracaktır” !
Denktaş ise anılarında
“Ağlayarak çıktım Genel Kurul’dan” diye yazmıştır. Çünkü, Ankara’nın atladığı,
Denktaş’ın ise çok iyi bildiği bir kuralı vardır, BM’in: Herhangi bir ülkeye
asker gönderebilmesi için o ülkenin ‘meşru’ kabul edilen hükümetinin ön izni
alınacaktır.
Kıbrıs’a Barış Gücünün
gönderilebilmesi ve “akan Türk kanını durdurmak için” katil Papazın o kanı
akıtan hükümetinden hükümeti meşru sayılarak izin istemiştir, BM.
Papaz da hükümetinin
meşruiyet kazanmasından son derece memnun olarak bir yanda o izni vermiş öte
yanda Barış Gücü geldikten sonra da bildiğini okumaya devam etmiştir.
Özetle Ankara’nın bu
ayrıntıyı göz ardı etmesi sonucu Kıbrıs Türkü on yıl daha ıstırap içinde
yaşamıştır.
1974 Barış Harekatı dahi
hiçbir şey değiştirmemiş, Rum’un yalnız Rum bakanlardan oluştuğu için Kıbrıs
anayasasına aykırı hükümeti 4 Mart 1964 tarihiden beri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin meşru hükümeti olarak kabul edilmiştir.
Bugün de AB üyesidir.
Ankara Kıbrıs konusunda
Denktaş’ı ne zaman dinlememiş ise Türkiye ve Kıbrıs Türkleri, Rumlara karşı bir
adım gerilemişlerdir.
Kıbrıs Öyküsünün iki
kilometre taşı kaldı:
1974 Barış Harekatı ve
sonrasında yerlerde sürüne milli dış politika…
***
2004 Referandumu ve
Devlet Bahçeli’nin aynen bugün olduğu gibi, makul bir isteğe, Denktaş’ın
hazırladığı ‘HAYIR Bildirisi’ni imzalaması ricasına ‘HAYIR’ demesi.
***
[ÖNEMLİ NOT: Belge ve
Fotoğraf JPG olarak gönderilmediği için yayında yer verilememiştir. Özür
dileriz. 11 Nisan 2016-EDİTÖR]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder